Sıvı diz protezi, son yıllarda eklem ağrılarının giderilmesinde yenilikçi bir çözüm olarak dikkat çekiyor. Ancak her tedavi yöntemi gibi, bu uygulama da herkes için uygun değildir. Özellikle ileri derecede kemik deformasyonu yaşayan kişilerde, sıvı bazlı protez uygulamaları yeterli sonuç vermeyebilir. Çünkü eklem yüzeyinin tamamen bozulduğu vakalarda sıvı enjeksiyonu, eklemin mekanik bütünlüğünü desteklemekte yetersiz kalır.
Romatoid artrit gibi sistemik eklem hastalıkları bulunan bireylerde, bağ dokusunun sürekli iltihaplı olması sıvı diz protezi uygulamasının etkisini azaltabilir. Ayrıca enfeksiyon geçmişi olan dizlerde bu tedavi tercih edilmez; çünkü protez sıvısı, mevcut mikrobiyal yapının yeniden aktive olmasına neden olabilir. Diyabet veya dolaşım bozukluğu yaşayan hastalarda da benzer riskler söz konusudur.

Hidrojel diz tedavisi, eklem sıvısının azaldığı durumlarda kayganlığı artırmak ve ağrıyı azaltmak için uygulanan modern bir yöntemdir. Ancak tedavi sonrası dönemde yapılan hatalar, iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. İlk birkaç gün boyunca dize aşırı yük bindirilmemeli, dinlenmeye özen gösterilmelidir.
Hidrojel diz tedavisi sonrasında enfeksiyon riski düşük olsa da dizi steril tutmak önemlidir. Ateş, kızarıklık veya şiddetli ağrı gibi belirtiler fark edilirse hemen doktora başvurulmalıdır. Rehabilitasyon sürecinde doktorun önerdiği fizyoterapi seansları aksatılmamalıdır.
Tedavi planı kişiye özel belirlendiğinden, kontrol randevularının düzenli yapılması gerekir. Güncel hidrojel diz tedavisi fiyatları, uygulanan klinik ve kullanılan malzemenin kalitesine göre değişiklik gösterir. Ancak fiyat ne olursa olsun, doğru bakım uygulandığında tedavinin kalıcılığı uzun yıllar devam eder. Bu yüzden hem bakım hem de kontrol süreci, tedavinin başarısında belirleyici rol oynar.