Çevrenin temiz olması insanların refahı ve sağlığı için şarttır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çevreyi sağlıkla ilgili olarak “bir kişinin dışındaki tüm fiziksel, kimyasal ve biyolojik faktörler ve ilgili tüm davranışlar” olarak tanımlar. Tüm organizmalar yaşamlarını sürdürmek için çevrelerine bağlıdır. Sağlıklı bir çevrenin sürdürülmesi, yaşam kalitesinin ve sağlıklı yaşam yıllarının artması için çok önemlidir. Küresel olarak, tüm ölümlerin %23’ü ve 5 yaşın Çevre Sorunları ve İnsan Sağlığıaltındaki çocuklar arasındaki ölümlerin %26’sı önlenebilir çevresel faktörlerden kaynaklanmaktadır.
Patojenlerin yanı sıra çevredeki diğer birçok tehlike insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Çevresel tehlikeler kanser, kalp hastalığı, astım ve diğer birçok hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır. Bu tehlikeler kirlilik, hava, su veya topraktaki mikroplar, zehirli kimyasallar ve gıda kirleticileri gibi fiziksel olabilir veya tehlikeli işler, kötü barınma koşulları, kentsel yayılma ve yoksulluk gibi sosyal olabilir. Tehlikeli kimyasallara maruz kalmak önemli bir sorundur. İnsanlar kirli hava ve su, tüketici ürünleri ve diyet yoluyla günlük yaşamlarında çok çeşitli kimyasallara maruz kalabilirler. Bazı tehlikeli kimyasalların özellikleri, bunların çevrede kalmalarına ve gıda zincirinde biyolojik olarak birikmelerine neden olur. Günümüzde kullanılan kimyasalların hacmi ve aralığı, kimyasal üretimdeki süregelen büyüme, insan ve çevresel maruziyetin artmaya devam edeceğini göstermektedir. Bu, yaşam boyunca, özellikle erken çocukluk, hamilelik ve yaşlılık gibi savunmasız yaşam aşamalarında kimyasal karışımlara maruz kalmanın sağlık üzerindeki etkileri hakkında endişeleri artırmaktadır.
Kanserojenler ve Kanser
Kanserojen, kansere neden olabilecek her şeydir. Kanser, hücrelerin kontrolden çıktığı bir hastalıktır. Çoğu kanserojen, DNA’da mutasyonlar üreterek kansere neden olmaktadır. Birkaç farklı kanserojen türü vardır. Bunlar patojenleri, radyasyonu ve kimyasalları içerirler. Bazı kanserojenler doğal bir şekilde ortaya çıksa da diğerleri insan eylemleriyle üretilir. Virüsler, tüm insan kanserlerinin yaklaşık yüzde 15’ine neden olur. Örneğin hepatit B adı verilen virüs, karaciğer kanserine neden olur.
Cilt kanserlerinde en sık görülen neden UV radyasyonudur. Radon olarak bilinen radyoaktif gaz akciğer kanserine neden olur. Tütün dumanı, nikotin ve formaldehit dâhil düzinelerce kanserojen içerir. Tütün dumanına maruz kalma, akciğer kanserinin önde gelen nedenidir. Bazı boyalar gibi gıdalara eklenen bazı kimyasalların artık kansere neden olduğu bilinmektedir. Yiyecekleri çok yüksek sıcaklıklarda pişirmek de kanserojenlerin oluşmasına neden olur.
Çoğu kanser tedavi edilebilir. Tedavinin genel amacı diğer hücreler herhangi bir şekilde zarar görmeden tümörü çıkarmaktır. Bir kanser hastası genellikle birkaç şekilde tedavi edilir. Olası tedaviler arasında ameliyat, ilaçlar (kemoterapi) ve radyasyon bulunur. Kanserin erken teşhisi ve tedavisi, hayatta kalma şansı sağlar. Bu nedenle, kanserin aşağıdaki uyarı işaretlerini bilmek önemlidir:
Çevre Sorunları ve İnsan Sağlığı-Bağırsak veya mesane alışkanlıklarında değişiklik
-İyileşmeyen bir yara
-Olağan dışı kanama veya akıntı
-Memede veya başka bir yerde yumru
-Kronik hazımsızlık veya yutma güçlüğü
-Siğil veya benlerde bariz değişiklikler
-Kalıcı öksürük veya ses kısıklığı
Bir veya daha fazla uyarı işaretine sahip olmak kanser olduğu anlamına gelmez ancak emin olmak için bir doktora görünmek gerekir. Belirli kanserler için rutin testler yaptırmak, tedavi şansının en yüksek olduğu kanserlerin erken teşhis edilmesine de yardımcı olabilir. Kişiler kanser riskini azaltmak için adımlar atabilirler, örneğin, tütün dumanı ve UV ışığı gibi kanserojen maddelere maruz kalmaktan kaçınabilirler. Sağlıklı bir yaşam tarzı da takip etmek de riski azaltabilir. Aktif kalmak, az yağlı beslenmek ve normal kiloda kalmak kanser riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Hava Kirliliği ve Hastalıklar
Hava kirliliği nedeniyle her yıl yaklaşık 5 milyon insan ölmektedir. Aslında, kirli hava trafik kazalarından daha çok ölüme sebep olmaktadır. Hava kirliliği solunum ve dolaşım sistemlerine zarar verir. Hem dış (açık hava) hem de iç ortam havası kirlenebilir.
Açık Hava Kirliliği: Hava kalitesi Endeksi (AQI), dış havadaki kirleticilerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine göre değerlendirilmesidir. AQI yüksek olduğunda, dışarıda (açık havada) geçirilen zamanın sınırlanması gerekir. Hava kirliliğine maruz kalmaktan kaçınmak sağlık üzerindeki etkisini sınırlamaya yardımcı olabilir. Astım dâhil belirli sağlık sorunları olan kişiler hava kirliliğinin etkilerine karşı çok hassastır. Bunu önlemek için özellikle dikkatli olmaları gerekir. AQI genellikle yer seviyesindeki ozon ve partikül seviyelerini ifade eder. Ozon, havayı kirleten maddeler güneş ışığı ile ısıtıldığında yere yakın bir yerde oluşan bir gazdır. Sisin ana bileşenlerinden biridir. Sis ayrıca partiküller içerir. Partiküller, havada asılı olan küçük katı parçacıklar veya sıvılardır. Esas olarak fosil yakıtların yakılmasıyla üretilirler. Parçacıklar hava yollarına ve akciğerlere yerleşerek hasara neden olurlar.